Halkın İçinden Bir Başkan: Bayram Taşkın
Malatya siyasetinde yıllardır özlemini duyduğumuz şey, aslında çok basit bir kavram: Samimiyet. Ve bugün Battalgazi’de bunun karşılığı var: Bayram Taşkın.
Taşkın, belediyeciliği sadece yol yapmak, kaldırım döşemek ya da açılış törenlerinde konuşma yapmak olarak görmüyor. Onun yaklaşımında insan var; üstelik sadece güçlü, imkân sahibi insanlar değil, toplumun en kırılgan kesimleri var.
Düşünün… Fakir ailelerin bebeklerine bebek bezi desteği veriyor. Okullar açılırken ihtiyaç sahibi öğrencilere kırtasiye yardımında bulunuyor. Yani “önce fakir fukara” diyerek, belediyeciliğin en insani boyutunu öne çıkarıyor. Bu bile tek başına siyasetin vitrin projelerle değil, gerçek hayatın sorunlarıyla ilgilenmesi gerektiğini hatırlatıyor.
Ama Taşkın sadece sosyal yardımlarla değil, aynı zamanda vizyon projelerle de gündemde. Malatya’nın fethi yıl dönümünde 1101 fidan dikim etkinliği bunun en somut örneği oldu. Bir yanda tarihe vefa, diğer yanda doğaya nefes… Öğrencilerin elleriyle diktikleri o fidanlar, hem geçmişe selam hem de geleceğe miras niteliği taşıyor.
Bir öğrenci, “Ağaç diktik, çok mutlu olduk” dediğinde aslında bu belediyeciliğin özeti yapılmış oldu: İnsanları mutlu etmek. Bu mutluluk bazen bir fidanla, bazen bir defterle, bazen de bir paket bebek beziyle gelir. Ama özünde hep aynı: Gönüllere dokunmak.
İşte Bayram Taşkın’ın farkı burada. O sadece seçmenini değil, tüm Malatyalıları mutlu etmeyi başaran bir başkan profili çiziyor. Attığı her adımda “önce insan” diyor. Ne protokol gösterişine sığınıyor, ne de günü kurtaran popülist söylemlerle oyalanıyor.
Bugün Battalgazi’de yazılan hikâye, sadece belediyecilik değil; geçmişten geleceğe köprü kuran, yoksulun yüzünü güldüren, gencin umudunu yeşerten bir hikâye. Ve o hikâyenin adı Bayram Taşkın.
YORUMLAR